ıztırar hali ne demek?

Iztırar Hali

Iztırar hali, hukuki bir terim olup, bir kişinin kendisini veya bir başkasını ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtarmak için, başkasının malına veya vücut bütünlüğüne zarar vermek zorunda kaldığı durumu ifade eder. Bu durum, normal şartlarda suç teşkil edecek bir eylemi, belirli koşullar altında hukuka uygun hale getirebilir veya cezasını hafifletebilir. Iztırar hali, hem ceza hukuku hem de borçlar hukuku alanlarında önemli sonuçlar doğurur.

Kavramın Temel Unsurları

Iztırar halinin oluşabilmesi için belirli unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir:

  1. Ağır ve Muhakkak Bir Tehlike: Tehlike, ciddi, yakın ve kaçınılmaz olmalıdır. Sadece muhtemel bir tehlike yeterli değildir. Tehlike, kişinin kendisinin veya bir başkasının hayatına, vücut bütünlüğüne veya malvarlığına yönelik olabilir. Örneğin, deprem sırasında çöken bir binadan kurtulmak için başkasının arabasını kullanmak bu duruma örnek teşkil edebilir.
  2. Başka Çare Olmaması (Son Çare İlkesi): Tehlikeden kurtulmak için başka makul bir yolun bulunmaması gerekir. Eğer tehlikeden daha az zararlı bir yolla kurtulmak mümkünse, ızdırar hali hükümleri uygulanmaz. Örneğin, bir yangından kaçarken başkasının kapısını kırmak yerine, açık bir pencereden atlamak mümkünse, kapıyı kırmak ızdırar hali olarak değerlendirilmez.
  3. Tehlike ile Verilen Zarar Arasında Orantılılık (Ölçülülük İlkesi): Kurtarılmak istenen değer ile verilen zarar arasında açık bir oransızlık bulunmamalıdır. Yani, kurtarılmak istenen değer, verilen zarardan daha önemli olmalıdır. Örneğin, bir insanın hayatını kurtarmak için başkasının malına zarar vermek genellikle orantılı kabul edilirken, küçük bir malvarlığını kurtarmak için bir insanın hayatını tehlikeye atmak orantısız kabul edilebilir.
  4. Kusurun Bulunmaması: Tehlikeye kişinin kendi kusuruyla sebep olmaması gerekir. Eğer tehlike, kişinin kendi dikkatsizliği veya ihmali sonucu ortaya çıkmışsa, ızdırar hali hükümleri genellikle uygulanmaz. Örneğin, dikkatsizce ateş yakarak bir orman yangınına sebep olan kişinin, yangından kaçmak için başkasının arazisine zarar vermesi durumunda, ızdırar hali savunması kabul görmeyebilir.
  5. Tehlike Anında Hareket Etmek: Zarar verici eylemin, tehlikenin devam ettiği anda gerçekleştirilmesi gerekir. Tehlike ortadan kalktıktan sonra yapılan eylemler ızdırar hali kapsamında değerlendirilmez.

Iztırar Halinin Hukuki Sonuçları

Iztırar halinin varlığı, suç teşkil eden bir eylemi hukuka uygun hale getirebilir veya cezasını hafifletebilir. Bu durumun hukuki sonuçları şunlardır:

  • Cezai Sorumluluğun Kalkması veya Azalması: Türk Ceza Kanunu'nun 25/2. maddesi uyarınca, "Gerek kendisinin gerek başkasının hayatına, vücut veya ruh bütünlüğüne yönelik ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak maksadıyla işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. Bu hüküm, zorunluluk halinin neden olduğu tehlikenin ağırlığı ile failin işlediği fiilin ağırlığı arasında orantısızlık bulunması halinde uygulanmaz." Yani, ızdırar hali şartları oluşmuşsa, failin cezai sorumluluğu kalkabilir. Ancak, tehlike ile verilen zarar arasında orantısızlık varsa, ceza indirilebilir.
  • Hukuki Sorumluluğun Sınırlandırılması: Borçlar Kanunu'na göre, ızdırar hali nedeniyle başkasının malına zarar veren kişi, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Ancak, tazminat miktarı, olayın özelliklerine ve hakkaniyet ilkelerine göre hakim tarafından belirlenir. Yani, tam bir tazminat yerine, daha düşük bir miktar ödenmesine karar verilebilir.
  • Hakkın Kötüye Kullanılması: Iztırar hali, hakkın kötüye kullanılması yasağına bir istisna teşkil edebilir. Normalde hukuka aykırı sayılabilecek bir davranış, ızdırar hali nedeniyle hukuka uygun hale gelebilir.

Iztırar Halinin Türleri

Iztırar hali, tehlikenin kaynağına ve kime yönelik olduğuna göre farklı türlere ayrılabilir:

  • Özel Iztırar Hali: Tehlike sadece belirli bir kişiye (kendisine veya yakınına) yönelikse, özel ızdırar hali söz konusudur. Örneğin, bir yangında kendi çocuğunu kurtarmak için başkasının malına zarar vermek.
  • Genel Iztırar Hali: Tehlike genel bir durumu ifade ediyorsa (örneğin, sel, deprem, salgın hastalık), genel ızdırar hali söz konusudur. Örneğin, koronavirüs salgını sırasında maske bulmak için yüksek fiyat ödemek.
  • Maddi Iztırar Hali: Tehlike maddi bir zarara yönelikse (örneğin, malvarlığı kaybı), maddi ızdırar hali söz konusudur.
  • Manevi Iztırar Hali: Tehlike manevi bir değere yönelikse (örneğin, şeref, itibar), manevi ızdırar hali söz konusudur.

Yargıtay Kararlarında Iztırar Hali

Yargıtay, ızdırar halini değerlendirirken, yukarıda belirtilen unsurların tamamının bir arada bulunup bulunmadığını titizlikle incelemektedir. Özellikle, tehlikenin ağırlığı, başka çarenin olmaması ve verilen zarar ile kurtarılmak istenen değer arasındaki orantılılık konularına dikkat edilmektedir. Yargıtay kararlarında, ızdırar halinin varlığı her somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmektedir.

Sonuç

Iztırar hali, hukukun önemli bir kavramı olup, beklenmedik ve tehlikeli durumlarda kişilerin davranışlarını değerlendirirken dikkate alınması gereken bir husustur. Bu kavramın doğru anlaşılması ve uygulanması, adaletin sağlanmasına ve hakkaniyetin korunmasına katkıda bulunur. Ancak, ızdırar halinin suiistimal edilmemesi ve kötüye kullanılmaması için, yukarıda belirtilen unsurların titizlikle incelenmesi gerekmektedir.

Umarım bu kapsamlı açıklama, ızdırar hali hakkında detaylı bilgi edinmenize yardımcı olmuştur.

Kendi sorunu sor